Beslenememe Alışkanlıklarımız
Bizim insan olarak bir özelliğimiz var, artık fıtrat mı diyelim bilemiyorum ama bir şeyi kabul etme ya da reddetme söz konusu olduğunda herşeyiyle kabul hada herşeyiyle reddederiz.
Birşey ya tamamen iyidir, yada ne yaparsa yapsın gözümüze giremez bir türlü..
Beslenme alışkanlıklarımız da böyle değil mi?
Sürekli ve sürekli diyet yapıp sağlıklı beslenmek niyetindeyizdir, yapmasak da hiç geçmeyen bir istek..
Olur da bir yerde "start" verdiğimizde içerik değişmez genellikle benzerdir; "Bundan sonra ekmek yemiyorum, Yağ tüketimini sıfıra indirdim, Şeker ve Karbonhidrata hayır, Artık protein ile besleniyorum!" vb. cümleler yabancı değildir. Aslında bana da :)
Oysa ki bu tür beslenme kilo kaybettirse de çok sağlıksız ve vücuda zarar veren bir beslenme türüdür.. Biraz teknik bilgi verelim..
Normal beslenmemizde, %50-55 karbonhidrat, %20-30 yağ, %15-20 protein içerikli gıdalar olmalıdır. Bu oranlar neden önemli? Çünkü vücudumuz bunları kullanıyor..
Karbonhidratlar hücrelerde yapı taşlarından biri olmasının yanında vücudumuzun temel en önemli enerji kaynağıdır. Genellikle vücudumuz için ilk enerji kaynağı olarak kullanılır. Eksikliğinde vücut kendi depolarındaki diğer maddelerden enerji üretmeye başlar ki burada da önemli olan kaslardaki proteindir. Karbonhidrat kesilerek yapılan bir diyette kilo verildiği hissinin ve görüntü aldanmasının altında kaslardaki erime yatar. Karbonhidratları proteinler ile birlikte tüketmek vücudumuz için daha sağlıklıdır.
Yağlar, vücudun temel yapıtaşlarındandır. En önemli özellikleri hücre zarlarına katılmaları ve hormon üretimi için gerekli olmalarıdır. Kolesterol olarak bildiğimiz kandaki yağ türümüz ise, erkeklik ve kadınlık özelliklerimizi göstermemizi sağlayan cinsiyet hormonlarının üretilmesinde çok önemlidir. Karbonhidratlara göre çok daha fazla enerji içerirler. Yağlar ayrıca A, D, E, K vitaminlerinin vücutta depolanması ve ihtiyaç halinde kullanılmarının kolaylaştırılmasını sağlar. Ve öğünlerde tokluk hissinin oluşması yemeklerde yağ oranı ile doğrudan ilişkilidir. Fazla yağ vücutta biriktiği zaman dışardan belki hoş görüntü oluşturmuyor ama özellikle darbelere karşı vücudu korur aynı şeyler iç organlarımız için de geçerlidir.
Proteinler de vücudun yapısını oluşturan maddelerdendir. Proteinler amino asitlerden oluşur. Vücutta sentezlenebilen amino asitler olduğu gibi dışardan sürekli alınması gereken amino asitler vardır. Bu sebeple düzenli tüketim önemlidir.
Proteinler özellikle son dönemde çok medyatik konuma gelmiştir. Spor yapanların, spor salonlarına gidenlerin en çok talep ettiği besin öğesi protein olmaya başlamıştır. Tabii ki kaslarını kuvvetlendirmek ve kas düzeyini artırmak isteyenlerin tükettiği protein miktarını artırması lazım ama diğer besinleri de tüketmek gereklidir.
Bu kadar teknik bilgiden sonra, hangi besin türünün iyi ve sağlıklı olduğunu aramaktan ya da hangisini tüketilmesi gerektiğini düşünmekten vazgeçmek lazım.
Kendi içinde mükemmel bir mekanizma olan vücudumuzun en önemli özelliği belki de bu mekanizme içindeki kararlılık yani dengedir. Bu dengeyi sağlama konusunda bizim de beslenmemiz ile bu dengeye destek olmamız gerekmektedir.
Sağlıklı yaşamak sadece sağlıklı beslenme değil tabii ki.. Fiziksel aktivitemizi de artırmamız da önemlidir. Ama istekler her zaman maksimum, verilen emek hep minimum.. Kolayımıza hareket etmek gelmiyor. Bunlar da lafta kalıyor..
Diyet yapacağız, kilo vereceğiz diye yağ tüketmemek, karbonhidratı kesmek vücut dengesini ciddi şekilde etkiler. Ayrıca bu besinler vücutta proteinden de üretilebilmektedir. Tamamen sıfırlamak mümkün değildir. Bu durum tamamen bizim benliğimizin kafamızdakini elde etmek için olumsuz düşündüğümüz şeyleri yok saymasıdır.
Aynı şekilde egzersiz yapma kararı verdiğimizde de ilk günlerde varımızı yoğumuzu ortaya koyup sonra çabucak bu işten de bıkıyoruz.. Yani orda da bir dengeyi sağlayabilmiş durumda değiliz..
Herşeyin fazlası zarar, bazı şeylerin az miktarı yok hükmünde.. Aslolan dengeyi yakalayabilmek..
Yaşamımızın her alanında bu dengeyi yakalabilmek ümidiyle..
Herşeyin fazlası zarar, bazı şeylerin az miktarı yok hükmünde.. Aslolan dengeyi yakalayabilmek..
Yaşamımızın her alanında bu dengeyi yakalabilmek ümidiyle..
dr.miralay
06.11.2016